Ahmed Suğuri (ks)
Ebu Abdurrahman Suguri bin Ahmed Dağıstani(k.s.)Hicri 1207 yılı, Receb-i Şerif ayının üçünde Çarşamba günü, Dağıstan’ın Sugral köyünde, dünyaya teşrif etmişlerdir.
Ahmed Suguri Hazretleri çok riyazet yapardı.Gereğini, inanarak ve harfiyen yerine getirmeye uzun seneler çalışmıştır. Ömrünün uzunca bir zamanını riyazet ile geçirmiştir.
Son zamanlarında ise evinde kuş sütünden maada her şey bulunur olmuş; eski halinden hiç eser kalmamıştır. Dostları kendisine bu halin sebebini sorduklarında:
- Efendiler! Siz pazardan aldığınız yeni bir öküzü, boyunduruğa alıştırmak için ne yapardınız? Alışana kadar aç bırakır, susuz tutarsınız. Alıştıktan sonra da işinizi iyi görsün diye, ona gayet güzel bakarsınız değil mi? İşte! Bizim öküzde artık boyunduruğa girdi alıştı. Şimdiden sonra ne versen fayda olur, zarar gelmez. buyurmuşlardır.
Ahmed Suguri Hazretleri, İmam-ı Şamil Hazretleri gibi gayet cesur ve tanınmış bir zat olduğundan, Ruslar, onu da sürgün yapmışlardır. Rusların Ahmed Suguri Hz.’ni köyünden alıp, gözaltında bulundurmak üzere götürmeleri esnasında şöyle bir olay geçmiştir:
Arabaya bindirilen Ahmed Suguri Hz. Şehirden çıkarken, halk etrafını alır. Araba bir aralık duraklar; Ahmed Suguri Hz. Kendisini uğurlamaya gelenleri bir müddet gözüyle süzer. Arabacı hareket etmek ister, atlar bir türlü arabayı çekmez. Rus arabacı kızar ve onları kırbaçlar. Ahmed Suguri Hz. Arabacıya:
- Bana bak atları ben durdurdum. Onları dövme ben burada birisiyle görüşeceğim, der. Arabanın hareket etmeyişine hem Ruslar, hem de halk şaşakalırlar. Bu arada Ahmed Suguri hz. Rus zaptiye elbiseli bir genci, yanına çağırır ve der ki:
- Oğlum gelsene buraya, sen kimsin?
Zaptiye:
- Ben Ahmed Efendinin oğluyum.
Hazret:
Ah!.. benim iyi arkadaşımın, kötü oğlu! Sen Müslüman evladısın. Allah yolunda olanların kapılarında ekmek bulamadın da; Ruslara, batıl ve dinsizlere bir dilim ekmek için mi hizmet ediyorsun?
Efendim bu sırmalı elbiselere heves ettim.
Bırak bu şeyleri! Şimdi ben sana bir nasihatte bulunsam, tutar mısın?
Evet, dinler ve tutarım.
Elbette dinleyeceksin; vahşi hayvanlar da bizim sözümüzü tutar ve emirlerimizi yerine getirirler. Bizden izinsiz onlar da bir şey yapamazlar. Oğlum, zahirde halktan batında Hak’tan ayrılma! Şu kabristanı görüyor musun? Bir gün buraya yatacağını da aklından çıkarma!
Bundan sonra atların hareketine izin verir ve yollarına devam ederler.
Silsile-i Saadat’ın otuz beşinci altın halkası olan Ahmed Abdurrahman Suguri(k.s.) Seyyid Cemaleddin-i Kumuki Hazretlerinin halifesi olup, almış olduğu emaneti, ömrü boyunca harfiyen yerine getirmiştir. Bu mukaddes emanetin aynı minval üzere devamını temin için, ihvan arasında en çok layık gördüğü, Ebu Mehmed el Medeni bin Osman hazretlerine tevdi buyurmuştur.
Ahmed Suguri Hazretleri Dağıstan’ın Gazamiş köyünde, Hicri 1299 yılı, Rebiülahir ayının Perşembe günü, doksan iki yaşında olarak ahirete intikal etmişlerdir.