top of page

İNSANLAR İKİ ŞEYE LANET ETTİ

 

 

 


Rasulullah (sav)’’ Laneti gerektirecek iki şeyden sakınınız’’ buyurdu. Sahabe-i Kiram : ‘’Laneti
gerektirecek iki şey nedir?’’ diye sordular. Peygamber Efendimiz: ‘’İnsanların gelip
geçtikleri yollara ve gölgelendikleri yerlere abdest bozmaktır’’ buyurdu.
Hz Muhammed (sav) bu hadisleriyle iki ortak mahal üzerinden örnekleyerek çevre kirliliği
felaketlerinde pay sahibi olmanın ne denli ağır bir sonucu olduğunu duyuruyor. Dikkat
edilecek mana kirletme şeklinin bugün aynıyla var olup olmaması değil, kirliliğe sebep olarak,
bir başkasının temiz çevre hakkını gasp edip etmemesidir. Hatta doğmamış nesillerin dahi
hakkına girecek kadar ileri gitmektir.
İnsanların kirletene bozana karşı adeti daima lanet etmektir. Bu lanet korkulacak bir şey
midir? Hem de nasıl ! Yine başka hadislerde lânet kelimesinin “Allah’ın rahmetinden
mahrum bırakılma” olarak izah edildiğini görüyoruz. Nitekim lügatte de bu mana geçiyor. Bir
Müslüman için en büyük kayıp ve hüsran , Allah’ın rahmetinden mahrum kalmaktır. Zira her
birimiz Allah’ın rahmeti ile cennete girme hakkına sahip olacak ve amellerimize göre bu güzel
yere yerleşeceğiz.O halde lanete uğramamak için bu hadisi günümüz şartlarında iyi anlamalı
ve sorumluluğumuzun gereğine göre hareket etmeliyiz.


ÇÖP DAĞLARINI KÜÇÜLTEBİLİR MİYDİN?


Sokaklara piknik alanlarına plajlara vs çöp atmamak kadar çöpleri doğru şekilde atmak temiz
bir çevre için yapılması gereken elzem bir iştir. Misal ; süt kutuları, maden suyu şişeleri, yağ
tenekeleri plastikler ,piller vs gibi her gün neredeyse atığı çıkan bu ürünler çöp değildir ve
ayrı atılmalıdır. Baş edilemeyen çöp dağlarında her bir hanenin payı var.Çevre sorunları
bugün gözle görülür tehlikeli boyutlara ulaştı.Her gün düzenli boşaltılan çöp konternerlerı bu
konuyu sorun olmaktan çıkarmıyor. Dolayısıyla organik atıkların içine cam ,kağıt, plastik
,metal gibi geri dönüştürülebilir atıklar veya kimyasal kirliliğe sebep olan piller, bitkisel atık
yağlar karıştırılmamalıdır.
Çöplerinizi bugüne kadar ayırmakla ilgilenmediyseniz hiç vakit kaybetmeden geri dönüşüm
sorumluluğunuzu almanın vaktidir. Zira bu hadis, tüm kirletenlere şamil bir ikaz içerir.
Müslümanın çevreye karşı sorumluluğunu devletin kestiği cezalar üzerinden değil bu hadisi
tefekkür ederek düzenlemesi gerekir. Yollara çöp atmadığı ,tükürmediği, gibi aslı çöp
olmayan ambalaj atıklarını da ayırmalıdır çünkü bu hareket ihsan kıvamının gereğidir.


ATIK YAĞLAR İLE DENİZLERİ KİRLETİYORUZ


Denizleri, yer altı sularını, toprağı kirleten bitkisel atık yağların da doğru biçimde evlerden
uzaklaştırılması bu konunun içindedir. Bu atıkları kanalizasyona veya çöpe dökmek evlerden
sorunu uzaklaştırır; peki ya akıp gittiği yerler? Bu yağların bir zararı kanalizasyon borularının
iç kısmına yapışarak boruları daraltmasıdır. Aşırı yağışlarda tıkanan borulardan kanalizasyon
taşar, bodrum katta yer alan hanelere büyük zarar verir. Bu durumda su baskınlarında zarar
gören her evin veya işyerinin kanalı kirletenlerde bir hakkı yok mudur?Denizdeki canlıların,
toprağın,yer altı sularının bitkisel atık yağını sorumsuzca dökenlerde hakkı yok mudur?   Bu
atık yağlar, suya, kanalizasyona döküldüğü zaman su yüzeyini kaplar, su sistemine zarar
verir, havadan suya oksijen transferini önler, zamanla suda bozunarak sudaki oksijenin
tükenmesini hızlandırır. 1 lt atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebilir. Bu yağları tüm
belediyeler ücretsiz almakla mükelleftir.Bir telefon etmekten aciz kalarak bu atıkları telafisi
mümkün olmayan biçimde evlerden atmamalıyız.
İnsanlığın gündeminin en önemli konularından biri çevredir.Bu soruna büyük ölçekte bakıp
devleti , kurumları , işçileri suçlamak kolaydır.Fakat hadisimizden anlıyoruz ki Peygamberimiz
bu kolaycılığın sonuçlarına karşı hepimizi uyarıyor. O halde önceliğimiz bireysel olarak

yapılması gerekenleri yapmak, bu konuda acizlik, umursamamazlık göstermemek ve bu
hadisi her türlü kirliliğe sebep olan işler bakımından ele almak, davranışlarımızı
düzeltmektir.Mümin temizdir, temizliğin de timsali olmalıdır.

photo.png
bottom of page