top of page

ÖLÜMDEN SONRA CANLANAN GENLER TESPİT EDİLDİ

photo (11).png

Ölüm gerçekten varlığımızın sonu anlamına mı geliyor? Geçmişten beri, düşünürlerin,

filozofların ve yakın bir geçmişten beri de biyofizikçilerin ve mikrobiyologların ilgisini çeken

bu soruya dair kısm

i bir cevap üreten bir çalışma gerçekleştirildi. Araştırmaya göre biyolojik ölüm gerçekleştikten

sonra yaşam en az bir açıdan devam ediyor : hayvanlar öldükten sonra genleri günler sonra

bile çalışır (açık konum – on state) durumlarını koruyor ve/veya koruyabiliyor.

Araştırmacılar bu ölüm-sonrası aktivitesini, bağışlanmış olan organların daha iyi ve daha uzun süre ile korunabilmesini sağlayacak biçimde anlamayı ve uygulamalar geliştirebilmeyi hedeflerken, adli tıpta özellikle kesin ölüm zamanının tespiti gibi birçok önemli yan çıkarımın da yapılabileceğini öne sürüyor.

Amerika, Seattle’daki University of Washington’da mikrobiyolog olan Peter Noble bu keşfi zombi yaratmaya çalışırken keşfetmedi elbette. Noble keşfi, ekibiyle birlikte gen aktivitesi ölçümlerinin kalibrasyonu için geliştirdikleri yeni metodu test ederken gerçekleştirdi.

Peter Noble, keşifleri üzerinden çalışmalarının ana temasının; ‘yaşam hakkında daha detaylı bilgilere ölüm üzerinde çalışarak ulaşabileceğimiz’ olduğunu belirtiyor. Daha önce bilim insanlarının kadavralarda yaptığı kan ve karaciğer  analizlerinde birkaç genin ölüm sonrası aktivitesine devam ettiği kayıtları mevcut olsa da; Noble ve ekip arkadaşları sistematik olarak 1000’den fazla genin aktivitesini değerlendirerek ilk parametrik çalışmayı gerçekleştirmiş oldu diyebiliriz. Araştırmacılar, yakın zaman içinde ölmüş fare ve zebra balıklarında bu genlerden hangilerinin dokularda işlevlerine devam ettiğini ölçümledi. (Fareler için ölümden sonra 2 gün, balıklarda ise 4 gün)

İlk anda araştırmacılar yola çıkarken, ölümden kısa bir süre sonra genlerin aktivitelerini durdurduğunu varsaydılar. Bunun yerine yüzlercesinin aktivitelerini artırdığı gözlemlendi. Genlerin birçoğu ölümden sonraki ilk 24 saatte aktivitelerini artırırken daha sonraki süreçte durdukları ve off durumuna geçtikleri kaydedildi. Balıklarda ise bazı genlerin 4 gün süre ile açık konumda kalabildikleri belirtiler.                                        Bu ölüm-sonrası (postmortem) genleri, acil sağlık durumlarında da son derece yararlı                                                                                          fonksiyonlar gösteriyor: inflamasyonu yayma, bağışıklık sistemini harekete                                                                                                     geçirme ve strese karşı işlev görme gibi. Bunlar dışındaki aktifleşen genler ise biraz                                                                                         beklenmedik işlevlere sahip diyebiliriz : doğumdan sonra ihtiyaç duyulmayan yani                                                                                         aktivitesi duran, embriyonun şeklini belirleyen (şekil veren) genler. Bu durum için                                                                                           araştırmacıların öne sürdüğü muhtemel açıklamaya göre, ölüm sonrası                                                                                                            hücresel koşullar embriyonunkine benzediği için bu aktivite tekrar ortaya çıkıyor                                                                                                  olabilir.

                                                                                      Araştırma ekibinin diğer bulgusuna göre, ölüm sonrasında kanseri teşvik eden,                                                                                                   kansere yol açan genler daha aktif hale geliyor. Bu sonuç da başlı   başına, ölen                                                                                                    insanlardan organ alan insanların neden daha yüksek kanser riski taşıdığını bir anlamda açıklayabilir. Haziran 2016`da bioRxiv‘de ön-yayına alınan makale, önümüzdeki süreçte hakem onayından sonra prestijli bir dergide yerini alacaktır.

Son derece gelişmiş bir takım uygulamaların, ölüm sonrası tretmanların ve belki de yeni etik soru ve de sorunların ortaya çıkmasına sebep olacak bu keşif, nadir bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Özellikle adli tıpta, cinayet soruşturmalarını başka bir seviyeye taşıyacak olan kesin ölüm saatinin belirlenmesi, elbette direkt vücuttan alınan somut bir kanıt olarak da suç araştırmalarını kolaylaştıracaktır.

Araştırmacıların da özellikle belirttiği bir nokta var ki, ölüm sonrasında aktif hale gelen, daha aktif olarak çalışan genlerin ölümlerinden sonra bu hayvanlara hiç bir faydası olmuyor. Asıl elde edilmesi gereken çıkarım ise; bir organizmanın normal fonksiyon göstermesine yani sağlıklı bir canlı olmasına sebep olan birbirleriyle etkileşim halindeki genlerin kompleks ağının nasıl çalıştığını ve gen aktivitesi kalıplarının gözlemlenmesi ve sonuçlara ulaşılması olacaktır. Bu da hali hazırda devam etmekte olan araştırmalarda olduğu gibi, bu araştırmada da ölüm öncesi ve sonrası gibi kesin bir ayrım yapmadan, bir olasılık olarak ölüm anında kapanan bazı genlerin normalde kapalı kalmasını sağladıkları genlerin aktif konuma geçmesine sebep olabileceğini de hesaba katarak mümkün hale gelecektir.

Kaynak : Mitch Leslie, ‘Undead’ genes come alive days after life ends, 22 Haziran 2016, www.sciencemag.org/news/2016/06/undead-genes-come-alive-days-after-life-ends

Makale Referans : DOI: 10.1126/science.aaf5802

https://bilimfili.com/olumden-sonra-canlanan-genler/

yaslilik2-jpgdb92bf4188434e3999fc8e7bce8
bottom of page